UŞAK (İGFA) – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Uşak Milletvekili Özkan Yalım, “Uşak, depremlerle çok gündeme gelmese de, AFAD’ın son deprem tehlike haritasında da görüleceği gibi, bir kısmı yüksek tehlikeli bir kısmı da orta tehlikeli sınıfta yer almaktadır. Bu nedenle mevcut yapı stoğumuzun kontrolleri ihmal edilmelidir. Yeni yapılacak olan inşaatlarımızın yönetmeliklere uygunluğu yetkili kurumlar ve belediyelerimiz tarafından yapılmalıdır. Yaşanan depremler bizlere imar aflarının ne kadar sakıncalı olduğunu bir kez daha göstermiştir. Artık ülke olarak depremle yaşamayı öğrenmek zorundayız.” dedi.
Yalım, yaşanan depremlerin ardından Türkiye fay hattı haritasının çok gündeme geldiğini söyledi.
AFAD fay hattı haritasına göre Uşak bölgesinde 18 adet fay hattı olduğunu anlatan Yalım, bunlardan 4 tanesinin aktif fay hattı olduğunu dile getirdi.
Özkan Yalım, Türkiye’nin konum olarak aktif fay hatları üzerinde olduğunu vurgulayarak, “Olası depremlere karşı uygulanması gereken planlama ilkeleri bölgede yaşayan bireylerin deprem sonrası güvenliği için önem taşınmaktadır. Acil toplanma alanları deprem sonrasında ilk yardım hizmetlerinin kısa bir zaman içerisinde afetzedelere ulaştırılması ve afetzedelerin can güvenliğinin sağlanması açısından afet döngüsünde kritik rol oynamaktadır.” ifadelerini kullandı.
“UŞAK’TA 43 ACİL TOPLANMA ALANI VAR”
Uşak’ta 17 mahallede 43 acil toplanma alanı bulunduğunu aktaran Yalım, şunları iletti: “Yapılan alan incelemesi sonucunda Uşak’ta yalnızca 8 mahallenin kapasiteye uygun olarak acil toplanma alanına sahip olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanında acil toplanma alanları ulaşım ana başlığı altında yaya yolu ve engelli yolunun varlığı, yüksek yapılardan uzaklığı ve ana caddeye cephe alt başlıkları altından analiz edilirken; altyapı ana başlığı altında su, kanalizasyon ve elektrik alt başlıkları kapsamında ayrıntılı incelemesi yapılmıştır. Çalışma sonucunda tüm kriterleri karşılayan bir acil toplanma alanı tespit edilememiştir. Bu veriler AFAD tarafından tespit edilen verilerden elde edilmiştir. Bu çalışma, Uşak kentinde özelinde gerçekleştirilse de her bölgenin belirlenen standartlara göre acil toplanma alanlarının yeniden gözden geçirmesi gerekliliği vardır. Kâğıt üzerindeki 43 toplanma yerinden sadece 8 toplanma yerinin halihazırda mevcut olması bu yerlerin zamanla imara açılmış ve değişik amaçlar için yok edilmiş alanlar olduğunun açık göstergesidir. Maalesef İstanbul ölçeğinde düşünürsek toplanma alanlarının neredeyse tamamı ranta kurban edilip toplanma alanlarına AVM ve rezidanslar yapılmıştır.” CHP’li Yalım, Uşak’ın ikinci derece riskli bölgeler arasında yer aldığını ifade etti.
UŞAK’IN KONUMU VE DURUMU
Uşak’ın konumu hakkında da uluslararası kaynaklardan ve çeşitli üniversitelerin çalışmalarından elde ettiği verilere ilişkin bilgi veren Yalım, “Regard tektonik alanda faaliyet göstermektedir. D-b, KD-GB ve KB-GD yönünde uzanan eğim atımlı faylar ve kısa olanlarda uzanır. Fay hattı boyunca Uşak-Ortaköy ile Banaz ilçemizin sınırları içerisinde kalan Kızılhisar-Kızılcaören-Küsdemir-Yeşilyurt, fay hattı boyunca Hanoğlu-el denizi-Ahat ve Comburt (Ayrancı)-Çamyuva-Yeşilyurt kontrol hattı boyunca Gürlek çay tektonik hattı, ilçe merkezinin doğusunda Banaz ile kesişiyor. Bu fay hatları hareket ederek topladıkları birikimler ile zaman zaman depremlere yol açmaktadır. Faylara ve volkanik kütleye bağlı olarak birçok kaplıca da yüzeye çıkar. Hamamboğazı kaplıcaları, Sürmecik (uyuz banyosu) kaplıcaları, Kayagil kaplıcaları, Örencik Kaplıcaları, Merkez İlçe ve Banaz ilçelerindeki önemli kaynaklardan biridir.” şeklinde konuştu.
“KENTİN BİR KISMI YÜKSEK RİSKTE”
Uşak fay hattı haritası hakkında da bilgi veren Yalım, şunları kaydetti: “Uşak, depremlerle çok gündeme gelmese de, AFAD’ın son deprem tehlike haritasında da görüleceği gibi, bir kısmı yüksek tehlikeli bir kısmı da orta tehlikeli sınıfta yer almaktadır. Kent ve çevresini gösteren ilk resme de baktığımızda, kentin kuzey ve güneyinin aktif faylardan nasibini aldığını görüyoruz. Doğu ve batısı ile orta bölümde ise diri fay açısından daha az aktivite olduğunu söyleyebiliriz. Kuzeyde Banaz ilçesinde Simav fay zonu içerisinde yer alan segmentler ve bu faylar orta tehlikededir. Burada önemli bir ayrıntı ise Gediz’deki yüzey kırığı yaratan fayların, Banaz’a yakın olduğu ve bu noktada 1970 yılında 7,2’lik bir deprem olduğudur. Kent merkezinde Güre fay zonu ile Sivaslı fayı yer almaktadır. Ulubey, Eşme ve Karahallı’da ise diri fay görülmemektedir. Fakat bu ilçelere yakın olan Manisa’daki aktif faylar da göz ardı edilemez. Peki, kent olası büyük depreme hazır mı?” diye sorarak açıklamalarını bitirdi.