BURSA (İGFA) – “Kadına Yönelik Şiddetin dünyada olduğu gibi Türkiye için de önemli bir sorun olduğunu dile getiren Neslihan Çelik Alkoçlar, Türkiye’nin son yıllarda alınan önlemler ve yasal düzenlemelerle Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede önemli mesafeler katettiğini ancak toplumsal değişimin uğrattığı erozyonun etkilerinin giderek arttığını söyledi.
“Gazze’de insanlık dramı yaşanıyor”
Türkiye’nin ve dünyanın öncelikli gündemi olan Gazze’de yaşanan insanlık dramından kadınlar ve çocukların daha fazla etkilendiğini vurgulayan Neslihan Çelik Alkoçlar, “7 Ekim’den bugüne kadar İsrail saldırılarında 6 binden fazlası çocuk, 4 bini kadın olmak 14 bin kişinin yaşamını yitirdiğine üzülerek şahit olmaktayız. Kadınların yaşam haklarının bile ellerinden alındığı bir ortamda kadına yönelik şiddeti konuşmak anlamsızlaşıyor. Oysa dünyanın öncelikli gündem maddesi Gazze’deki insanların yaşam hakkını savunmak olmalıdır. İsrail tarafından dünyanın gözü önünde kadın ve çocuk demeden binlerce insan katledilirken Birleşmiş Milletler’ in aciz kalması oldukça düşündürücüdür. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin konuşulduğu bir günde kadın ve çocuk katliamlarının uluslararası düzeyde yeterince ele alınmaması dünya vicdanına kara bir leke olarak geçecektir. İsrail’in her türlü hukuki kuralını yok sayarak Gazze’de soykırım suçu işlediği bugünlerde bizler Gazze’de ve Filistin’de yaşanan insanlık dramını konuşmaya ve sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Birleşmiş Milletler de sadece kâğıt üzerinde ve sözleşmelerde değil şiddet olgusuna karşı etkin ve kalıcı mücadele etmesine yönelik beklentilerimizi tekrar dile getirmek istiyoruz” dedi.
“Kadınlar önemli hukuki kazanımlar elde etti”
Kadınların son yıllarda yapılan düzenlemelerle önemli hukuki kazanımlar elde ettiğine dikkat çeken Alkoçlar, Kadınların kazanımlarının en önemlisinin 6284 sayılı kanun olduğunu belirterek; “Bu kanun sayesinde mağdurun sadece fiziksel şiddete uğradığında değil, tehdit edildiğinde dahi kanunun koruyuculuğundan faydalanabilmektedir. İçişleri Bakanlığının KADES uygulaması ile kadınlar tek bir tuşa basarak dakikalar içerisinde yardım alabiliyorlar. Yine kanun kapsamında hayata geçirilen 183 sosyal yardım hattı da bu mücadeleye katkı sağlıyor. Bu tür hızlı işleyen mekanizmalar sayesinde ülkemizde kadınlar kendilerini yalnız ve çaresiz hissetmiyor. Sesini çıkarabiliyor, hakkını arayabiliyor. Her gün bir yenisi eklenen şiddet çeşitlerine karşı çözümler de üretilmeye devam ediyor” diye konuştu.
Şiddetle mücadelenin sadece bireysel bir olgu değil toplumsal bir sorumluluk olduğunun altını çizen, günümüzde, sosyal doku değişiminin yarattığı dezenformasyonla da mücadelenin öneminin arttığını vurgulayan Neslihan Çelik Alkoçlar; “Bu duygu ve düşüncelerle 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde tüm kadınlarımızın yanında ve destekçisi olduğumuzu belirtir, kadınların toplumda hak ettiği yere ulaşmasındaki tüm engellerin kalktığı bir dünya dileriz” şeklinde sözlerini noktaladı.