BURSA (İGFA) – Bursa Belediyeler Birliği ve Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar da, dünyanın önemli bir süreçten geçtiğine dikkat çekerek, “Yerel yönetimler olarak nasıl kentsel dönüşümü konuşuyorsak, dünya sisteminin de acilen bir dönüşüme girmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar başkanlığındaki Bursa Belediyeler Birliği’nin eğitim seminerine; Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın, üye belediyelerin meclis üyeleri ve bürokratları katıldı.
Seminerin açılış konuşmasını yapan Bursa Belediyeler Birliği Başkanı Mustafa Dündar, bu toplantıyı geçtiğimiz Şubat ayında planladıklarını fakat deprem felaketi nedeniyle ertelediklerini belirterek, “Bu toplantımızda gündem İsrail’in Filistin’e yönelik katliamı ve soykırımı. Diğer yerel konularımız ve ihtiyaçlarımız önemli ama ülkemizin güvenliği her şeyden önce gelir. Güvenlik olmadan, geleceğimizi görmeden iş yapmak çok zor.” dedi.
ACİLEN DÖNÜŞÜM GEREKLİ
Dünyadaki gelişmeleri herkesin yakından takip etmesinin önemine değinen Başkan Dündar, “Belediyeler olarak genelde imar ve kentsel dönüşüm konularını konuşuyoruz ama bundan sonraki süreçte dünyadaki sistemin dönüşümünü de konuşmamız gerekiyor. Çünkü, ortada çok ciddi bir sıkıntı var. Dünyayı yöneten bu sistem, algısıyla her şeye hâkim bir noktada. Görüyoruz ki, bizlerin insan hakları ve özgürlükler konusunda sürekli atıfta bulunduğumuz Avrupa ve Amerika, Filistin’deki katliamı ve zulmü görmüyor. Üstelik, bu kural tanımadan yapılan saldırıları sanki Filistin halkı yapmışçasına lanse ediyorlar.” diye konuştu.
Dünya sistemindeki bu çarpıklığı, çifte standardı ortadan kaldırmak için yeni bir dönüşüme ihtiyaç olduğunun altını çizen Dündar, “Dünyadaki gelişmeler hakkında sürekli bilgi sahibi olmamız gerekiyor. Bu bilgilerin kaynaklarını ve doğruluğunu da iyi araştırmalıyız. Bizler de bu düşünce ile Mete Yarar hocamızla bir araya geldik. Bundan sonraki süreçte neler olacak, nasıl hareket etmemiz gerekir bunları konuşmamız, tartışmamız lazım. Bu konuları özellikle biz yerel yönetimlerin de çok iyi bilmesi lazım. Sadece temizlik, park bahçe işleri ile ilgilenemeyiz. Çünkü, sürekli toplumun içerisindeyiz. Filistin meselesini toplum bize soruyor. Toplumu doğru bir şekilde aydınlatmamız için bu toplantılar ve programlar çok önemli. Böylece, önce kendi yaşadığımız yerde birlikteliği sağlayacağız. Güçlü olacağız. Türkiye’nin sınırları sadece mevcut sınırlarından itibaren değil. Türkiye’nin sınırları çok geniş bir coğrafyayı kapsıyor. Biz gönül coğrafyasının her yerinde olmak zorundayız.” diyerek sözlerini tamamladı.
Daha sonra söz alan Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar da yaşadığımız coğrafyada ve dünya genelinde olan olaylar ile gelinen süreçler hakkında katılımcılara önemli bilgiler verdi. Belediyelerin, yerel yönetimlerin düzenledikleri kültürel faaliyetler ve etkinlikler ile özellikle gençler üzerinde önemli etkisi olduğuna dikkat çeken Yarar, “Sizin yaptığınız motivasyon, şehirlerin kaderini belirliyor. Yaptığınız organizasyonlar şehirlerin hayatını değiştiriyor. Belediye başkanlarının vizyonu şehirlerin kaderinde önemli rol oynuyor.” ifadelerini kullandı.
Yeni dünya düzeninde 4. nesil denilen asimetrik savaşların yaşandığını ifade eden Yarar, “Bunun içinde geçmişten gelen darbeler, FETÖ gibi terör örgütleri, bölgesel ambargolar, iç karışıklıklar çıkarma gibi yöntemler var. Bu düzende ülkeyi işgal etmiyorsunuz. Adını koyamadığımız bu savaşta hiç kimse ben buradayım demiyor. Bir ülke bölgesel lider olmak istiyorsa, kendi iç sorununun olmaması lazım. Çünkü, ne zaman kafanızı kaldırsanız bu sorunlar size iç karışıklığa dönmenizi sağlayacak. Dış politikaya fırsatınız kalmayacak.” dedi.
Yıllardır FETÖ’nün Türkiye’de fren görevi yaptığını anlatan Yarar, 2016 yılından itibaren savunma sanayinin hızlı bir şekilde gelişmesini, “Önümüzden takoz çekildi” şeklinde değerlendirdi. Türkiye’nin son yıllarda Libya, Karabağ ve Katar konusunda yaptığı hamlelerin, gelecek 30 yıldaki dünya düzeninin kaderini etkileyeceğini kaydeden Mete Yarar, “Bu doğru hamlelerin faydasını önümüzdeki dönemde kişi başına düşen gelir olarak göreceğiz. Türkiye, cari açığını kapatmış olacak.
Tarihçilerin yaptığı araştırmaya göre Orta Doğu’nun savaş geçirmediği tek dönemin Osmanlı dönemi olduğunu vurgulayan Yarar, “Orta Doğu’nun huzurla yaşadığı tek bir dönem var, o da Osmanlı dönemi. Bu, Osmanlı’nın adil olmasından çok, güçlü olmasından dolayı. O kadar güçlü ki, onun kurduğu düzene ve nizama saldırabilecek başka rakip yoktu. Türkiye aynı şekilde güçlü olsaydı bugün Suriye’de Irak’ta Gazze’de sorun olmazdı.” diye konuştu.
Söyleşinin sonunda Başkan Dündar, Yarar’a katılımından dolayı teşekkür plaketi verdi. Mete Yarar da kendi yazdığı kitabı Başkan Dündar’a hediye etti.