BURSA (İGFA) – Bursa’nın 4 dinamiği “Bursa’nın yaşanılabilir şehir olmasına hizmet etmek inancıyla, Türkiye Mimar Mühendis Odaları Birliği, Bursa Barosu ve Bursa Tabip Odası olarak Karacabey halkının sağlığı, esenliğini hiçe sayan, şehircilik, planlama ilkelerine ve hukuka aykırı olarak yapılmak istenen yeni sanayi bölgelerine karşı tutumuzu bir kez daha ortaya koyuyoruz” dedi.
Ortak açıklamada şöyle denildi: “Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 15.09.2022 gün ve 1102 sayılı kararlarıyla onaylanan, Karacabey Planlama Bölgesi’nin bir kısmına ilişkin Bursa 2020 yılı 1/100000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliği ile Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 15.09.2022 gün ve 1103 sayılı kararlarıyla onaylanan Karacabey merkez mahalleleri (21 adet) ile 7 adet kırsal mahalleyi (Bakırköy, Gönü, Hotanlı, Küçükkaraağaç, Şahinköy, Taşlık, Yolağzı) kapsayan 1/25000 ölçekli Karacabey Nazım İmar Planı revizyonu ve plan hükümlerinin yürütmesinin durdurulması istemli olarak Bursa İdare Mahkemesi’nde dava açılmıştır.
Bursa 2020 yılı 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın güncellenmesi için Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından çalışmalar başlatılmış ve davalı belediyenin davetiyle akademik odalar, BTSO ve STK’ların katıldığı, yeni 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı için çalıştaylar düzenlenirken, alelacele güncel planda değişiklik yapılmasını fırsatçılık olarak görüyoruz. Yangından mal kaçırırcasına yürürlükteki planı değiştiren Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin çelişkili davranışının iptal hükmü ile yargıdan döneceğini düşünmekteyiz.
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun 14. maddesince 2 Haziran 2017 günlü Resmi Gazete’deki Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile Büyük Ova Koruma Alanı ilan edilen Karacabey Ovası’nda sanayi tesislerinin yapılmak istenmesi, Bursa’ya ve halkının sağlığına ihanetin bir göstergesi daha olmuştur. Kaldı ki, Bursa il bütününde nazım imar planları kapsamında ~48.700 hektar yerleşim alanı planlı olup, bu alanların % 21’i imalat ve sanayi alanı olarak planlıdır. Bu durum Karacabey ilçesinde tersine dönmüştür. Karacabey’de oran % 55’e çıkmıştır. Var olan sanayi yoğunluğu ortalamanın bu kadar üstünde iken, yeni sanayi alanlarının açılması, kırsal ve kentsel yerleşme açısından ciddi sıkıntılara neden olacaktır.
Binlerce dönüm tarım toprağına sahip Karacabey Harası olarak bilinen TİGEM ve TJK Pansiyon Harası gözden çıkarılmıştır. Kültürel değeri, hayvancılığa katkısı büyük olan ve Karacabey Belediyesi’nin yeniden canlandırmaya uğraştığı Karacabey Panayırı’nın yapıldığı yer de, verimli kullanılamayacak kadar küçültülmek istenmektedir. Plan değişikliği alanı içinde kalan antik kalıntıların yok edilme tehlikesi de çok yüksektir.
Plan değişikliği yapılan yerlerin bir bölümüne ait daha önce mahkemeler tarafından verilen iptal kararları dikkate alınmamıştır. Geçmişte yapılmak istenen sanayi alanlarına karşı kazanılmış davalardaki değerlendirmeleri dikkate almayan Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, Bursa’ya İstanbul’ un “tamirhanesi” gözüyle bakanlara karşı hiçbir direnç göstermediği ortaya çıkmıştır. Bu senaryo gerçekleşirse, Bursa’nın tarım topraklarının bir bölümü daha betonla yok edilip kirli havayla boğulacaktır. Kaybedilen verimli toprağın bir daha üretilemediği gerçeği hala kabul edilmemektedir.
Bir bölümü sunulan gerekçelerle, akademik mesleki sorumluluğumuz gereğince açılan bu davayı kamuoyuna duyururuz.”