ANKARA (İGFA) – Çatısı altındaki aktif83 kadın dernek başkanı ile Türkiye’nin en kapsayıcı kadın gücünü temsil eden Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED),‘Veriye Dayalı Analiz Sonucu Kadın Politikaları Raporu’ yayımladı.
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) iş birliğiyle hazırlanan raporda, toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki mevcut durum, TÜİK, Dünya Bankası, Eurostat, Eurofound gibi kurumların erişime açtığı veriler üzerinden analiz edilerek, eşitliğin sağlanmasına yönelik politika önerileri paylaşıldı. ‘İş-Girişimcilik’, ‘Para-Gelir Düzeyi’, ‘Bilgi-Eğitim’, ‘Zaman’, ‘Güç-Temsil’ ve ‘Sağlık’ olmak üzere 6 alanın, 32 kategoride incelendiği raporda, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için merkezi yönetim, yerel yönetim, sivil toplumun ortak hareket etmesi gerektiğine ve bu süreçte siyasi partilerin rolüne dikkat çekildi.
Kadınların yaşamın her alanında güçlü olduğu bir toplum anlayışının Türkiye’nin ekonomik ve sosyo-kültürel yönden sürdürülebilir kalkınması için kritik önem taşıdığını söyleyen TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, “TÜRKONFED olarak toplumsal cinsiyet eşitliği için zihinsel ve kültürel dönüşümü başlatan, hayatın yarısını oluşturankadınların, yine hayatın her alanına etkin ve aktif katılımını sağlayan bir Türkiye hayal ediyoruz. Bu konudaki yaklaşımımız pozitif ayrımcılık değil toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde kadınların hayatın tüm alanlarına aktif katılımıdır. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında Hayalimizdeki Türkiye’ye ulaşmanın yolunun her alanda eşitlik ve adaletten geçtiğine inanıyoruz. Raporumuz adil bir sistemin inşasında yol haritası işlevi görecek önerilerden oluşuyor. Çünkü biz bu konunun bir tek kamu değil özel sektörden sivil topluma tüm kesimler tarafından güçlü bir şekilde sahiplenilmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
İkinci yüzyıla girerken taşınan sorumluluğun ilk yüzyıldakinden daha fazla olduğunu ifade eden TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İş Dünyasında Kadın Komisyonu Başkanı Reyhan Aktar ise şunları söyledi; “Zira arkamızdafırsat eşitliğine yönelik önemli kazanımlar kadar bir sonraki yüzyıla taşımak istemediğimiz noksanlarımız var. Biz bu süreçtecinsiyete dayalı fırsat eşitliğini barındırmayan hiçbir politikanın, eylem planının,kalkınma programının sürdürülebilir olamayacağının farkındayız. Cinsiyete dayalı fırsat eşitliği mücadelesini verenler olarak, salt kadın erkek fırsat eşitliğine hizmetetmiyoruz. İnsan hakları, bireysel özgürlükler, demokrasi, hukuk, adalete erişim,kalkınma, refah, istihdam da bu mücadelenin bir parçası. Yolumuz uzun ve meşakkatli olsa da bizler bir o kadar güçlü ve kararlıyız.”