İSTANBUL (İGFA) – Değişen piyasa koşulları ve her geçen gün artan yüksek rekabet ortamı, varlıklarını sürdürmek isteyen şirketlerde yeni arayışları da beraberinde getiriyor.
Küresel rekabetin, teknolojik gelişmelerin, ekonomik ve sosyal ortamlardaki değişimlerin, iş süreçleri ve müşteri kitlelerindeki dönüşümlerin akıl almaz bir hızla ilerlediği bir dünya ile karşı karşıyayız. Bu yeni dünyada yolu kaliteden geçen yerli şirketler, kendilerine global ekosistemin kapılarını aralıyor.
Tam da bu noktada EFQM modeli başta olmak üzere kaliteye ve sürdürülebilir mükemmelliğe hizmet eden anlayışların dış piyasada rekabet olanaklarını artıracağını belirten Türkiye Kalite Derneği (KalDer) Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Bayraktar, şirketleri rekabette öne çıkaracak kalite yol haritasını anlattı.
KÜRESEL EKOSİSTEMDE ÖNCÜL YAKLAŞIMLAR İLE ŞİRKETLERİ GELECEĞE HAZIRLIYOR
Küreselleşme ile ortadan kalkan ticari sınırların şirketler için farklı zorlukları beraberinde getirdiğini söyleyen KalDer Başkanı Yılmaz Bayraktar; “Bugün işletmeler hem ulusal hem de uluslararası firmalarla rekabet içinde olduğundan işletmelerin başarılı olmaları için küresel rekabet stratejilerini etkin bir şekilde kullanabilmeleri gerekiyor. Üstelik öncül bir yaklaşım benimseyerek rekabeti besleyen gelişim ve değişim furyasının içinde yer almaları da şart. Bu noktada işletmelerin sıra dışı rekabet ortamında ayakta kalabilmeleri, rekabet edecekleri olanakları artırabilmeleri ve hareket alanlarını geliştirmeleri için bir kalite standardının olması büyük önem taşıyor. Kalite denildiğinde sadece ürün-hizmet kapsamını anlamak yanlış olur, burada sözü edilen kalite, bir kültürü temsil ediyor ve bütünü içine alıyor. Günümüzde birçok yaklaşım kalitenin standartlarını belirlemede rehber görevi görüyor. Bunların başında gelen ve bir yönetim anlayışı ortaya koyan EFQM modeli, birçok kuruluş için iyileştirme ve yenileşim kültürü geliştirmek adına yol haritaları belirliyor. Güncel içeriği, aydınlatıcı verileri, en önemlisi de küresel eğilimlere getirdiği yeni bakış açıları ile küreselleşme dengelerini değiştirecek ipuçları sunuyor. Kuruluşlara her gün karşılaştıkları değişim, dönüşüm ve dinamikler karşısında yardımcı olmak için hayati bir çerçeve ve yöntem sunuyor” dedi.