İSTANBUL (İGFA) – Dünyada COVID-19 pandemisi sırasında yaklaşık 1262 kök hücre tedavi çalışması yayınlandı.
Tedavinin başarısını bilimsel olarak değerlendirmek için yapılan önemli bir meta analiz çalışmasında, bilim insanları bu 1262 yayından sadece 10 merkezin yaptığı klinik COVID-19 çalışmasını meta analiz kriterlerine uygun buldu.
Prof. Dr. Nesrin Erçelen ve ekibi yaptıklarını çalışmayla; 4 Çin, 1 Almanya, 1 Amerika Birleşik Devletleri, 1 Birleşik Arab Emirlikleri (UAE) ve 1 Rusya’dan sonra dünyadaki bu 10 merkezden biri olarak literatürdeki yerini aldı.
MAYO CLİNİC BİLDİRDİ: KÖK HÜCRE TEDAVİSİ COVİD’DE HASTALIK VE ÖLÜMLERİ AZALTTI
Prof. Dr. Nesrin Erçelen, literatüre giren çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi:
“Bizim yaptığımız çalışmamız; yararı, çalışma şekli, protokolü, aynen meta analizdeki şekliyle kabul edildi. Çin, Almanya, UAE, ABD, ve Rusya’dan sonra dünyadaki bu 10 merkezden biri olarak literatürdeki yerini aldı. Bunun akabinde 2020-2021 yıllarında tedavi ve takibini yapıp yayınladığımız 210 hastamızın sonuçları başka bir meta analizde değerlendirmeye alındı. Mayo Clinic’in bir meta analiziydi. Bu analizde aynı dönemde dünyada yapılmış bilimsel değerlendirmeye uygun 34 çalışmadaki 736 Covid-19 kaynaklı akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) yaşayan hastada, aldıkları mezenkimal stem cell (medicinal signaling cell) hücre tedavisi sonucunda hastalıkların ve ölümlerin anlamlı olarak azaldığı gösterildi. Çalışmada sunulan 736 hastanın içinde, 2020-2021 yılında tedaviye aldığımız ve izlediğimiz 210 hasta Erçelen ve grubuna aittir. Yani neredeyse bu dönemde, bilimsel değerlendirme kriterlerine uygun çalışmalardaki hastaların üçte birini biz tedavi ettik. Her iki meta analiz sonucu da mezenkimal kök hücre tedavisinin, Covid-19 kaynaklı ölümleri ve hastalığın neden olduğu bulguları anlamlı olarak azalttığını; akciğer fonksiyonlarını desteklediğini ve güvenli yeni bir tedavi şekli potansiyeli taşıdığını göstermiştir. Ayrıca tedaviler sırasında kulllandığımız başka vericiden elde eldilmiş kök hücre tedavilerinin, diğer sistemik hastalıklarda da umut verebileceğini göstermiş olduk. Bu yeni versiyon biyolojik ilaçlar kişiye özel ve kök hücrelerle hazırlandı. Literatürdeki bilgilere göre kendi geliştirdiğimiz protokollerle tek veya birkaç seans şeklinde hastanın durumuna göre uygulandı. Bazı entübe hastaların iyileşmesinde, bazı hastaların yoğun bakımdan çıkmasında, bazı pıthı atan ve felç kalan hastaların iyileşerek ayağa kalkmasında katkılarımız oldu. Çok gururlu ve mutluyuz. Bu bilimsel sonuçlar bize ve dolayısıyla dünyadaki diğer merkezlerdeki tıbbi çalışmalara ışık oldu ve hızlandırdı.”